akılda kalan şiir dizeleri

adam hüzünlü, hüzünlü şarkılar gibi hüzünlü. kadın güzel, güzel anılar gibi güzel. çocuk, güzel anılar gibi hüzünlü hüzünlü şarkılar gibi güzel.

niye izin vermiyorsun yoluna kuş konmasına? niye izin vermiyorum yoluma kuş konmasına? niye kimseler izin vermez yollarıma kuş konmasına? "öyle güzelsin ki kuş koysunlar yoluna" bir çocuk demiş... nilgün marmara

"aslında çok acıyor da belli etmiyorum." bu şiir burada biter. ne tek bir harf yazılır üzerine, ne silinir içinden bir harf.

--- spoiler --- ve bir öpüş tadında olmalı o şiir de --- spoiler --- (bkz: ahmet uysal)

sizin hiç babanız öldü mü ? benim bir kere öldü, kör oldum cemal süreya

şimdi sen kalkıp gidiyorsun. git gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar. gitsinler. oysa ben senin gözlerinsiz edemem bilirsin oysa allah bilir bugün iyi uyanmıştık cemal süreya

bugün 23 nisan, neşe doluyor insan..

gökyüzü gibi bir şey bu çocukluk. hiçbir yere gitmiyor

belki bir daha, yıldızların ışığında kollarını ufuklar gibi açıp, geremezsin...

"ikimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından bebe dişlerinden güneşlerden yaban otlarından durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar şu aranıp duran korkak ellerimi tut bu evleri atla bu evleri de bunları da göğe bakalım"

artık demir almak günü gelmişse zamandan meçhule giden bir yeni kalkar bu limandan hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol sallanmaz o kalkışta ne bir mendil ne de bir kol

yalnızlık insana çok şey öğretirmiş ama sen gitme ben cahil kalayım.

haliç'te bir vapuru vurdular dört kişi . . . ben vursam kendimi vuracaktım

içine bağıran bir adam, nereye büyüyeceğini bilmeyen çocuklar, etekleri yaz bahçesi bir kadın. (bkz: şükrü erbaş)

seni bağırabilsem seni, dipsiz kuyulara, akan yıldıza, bir kibrit çöpüne varana, okyanusun en ıssız dalgasına düşmüş bir kibrit çöpüne. yitirmiş tılsımını ilk sevmelerin, ilk öpmelerin, payı yok, apansız inen akşamlardan, bir kadeh, bir cıgara, dalıp gidene, seni anlatabilsem seni... yokluğun, cehennemin öbür adıdır üşüyorum, kapama gözlerini...

hem sen kimsin, çekiştirme diyorum hatta kuyruğuma basma diyorum acıyor, tırmalarım,- diyorum kahrol, kahrol! diyorum (bkz: turgut uyar-palyaço)

mutluluk denen treni oturtamadım hiç raylara, kaç defa huzuru yükledim bomboş vagonlara, belki iyi bir makinist olamadım hayata ama değerli bir yolcu ağırladım gönül istasyonumda.

dilerim sen pötikareli gömlekler gibi neşeli, iri dişli bir mısır koçanı kadar mutlu ve yan yanasındır. belki bir gün beni ziyarete gelirsin sana krem fıstıklı ekmek ikram ederim artık çok mutlu olacağızlı ekmekler süte ekmek doğrar ve papara papara diye şarkı söyleriz. sen ruhumun misafir odasında uyursun, süt ve gözyaşı lekeli yumuşak yer yatağında.

"kimi hindu, kimi yamyam, kimi bilmem ne bela" mehmet akif çanakkale'de herkesin bize karşı olduğunu mübalağa kullanarak efsane bir şekilde belirtmiştir burada.

sen beni öpersen belki de aşkımız pratik karşılık bulur / ne ikna edici bir intihar biçimidir şimdi göz göze gelmek.

müslümanlıkla yoğrulan yurdu, müslümansız bırakma allah'ım...

sevmek için güzele mi bakmalı ? çirkin ten de güzel bir ruh kalbi bağlayamaz mı ?

..bıyıklarım mesela ayran tenli bir kadına sırnaşacak kadar utangaç.. ..babam ki, sabaha kadar babalar gibi ağlar.. ..bazı oyunları sırf hatırlanmak uğruna kaybetmek için oynarsın..'zübük'

"oysa ben senin gözlerinsiz edemem bilirsin" ilk okuduğumda hüngür hüngür aglatmis bir şiirden.

iki bıçak seç kendine biri yaralamak için biri öldürmek (bkz: murathan mungan)

"ben sana mecburum bilemezsin adını mıh gibi aklımda tutuyorum"

ervah-ı ezelde levhi kalemden bu benim bahtımı kara yazmışlar bilirim güldürmez devr-i alemden bir günümü yüzbin zara yazmışlar

ne güneş bekler sabahı ne taze ölüyü mezar benim seni beklediğim kadar

belkide biraz geç rastladım sana ama herşey geç gelmiyormu yurdumuza (cemal süreya)

bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne o olmazsa yaşayamam demeyeceksin demeyeceksin işte yaşarsın çünkü öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki çok sevmeyeceksin mesela. o daha az severse kırılırsın ve zaten genellikle o daha az sever seni, senin onu sevdiğinden…

masa da masaymış ha! (bkz: edip cansever)

istanbuldan kalktı tren ankarada yaptı fren sözlerime varsa laf eden ya orospu çocuğudur ya piçtir

kim o, deme boşuna benim, ben.. öyle bir ben ki gelen kapına baştan başa sen!

sana gitme demeyeceğim ama yinede sen bilirsin.

tavanı kadar sokağın dibi kadar cehennemin...

... bak bende yalan yok vallahi billahi sen o kadar güzelsin ki artık o kadar olur işe bak sen gözlerin de burda gözlerinin ucu da burda yaşamaya alışık.

sana gitme demeyeceğim. üşüyorsun ceketimi al. günün en güzel saatleri bunlar. yanımda kal. yillardir hatrimdaydi, ne ise yarar der dururdum. keske hep tekrar etseydim nr isr yarar acep diye.

"sende benden kalanları; her şeyi al. bana beni geri ver. bir şansım olsun; başka yer, başka zaman; sensiz ömrüm olsun." #müslümbaba

uykulardan arta kalan saatlere de kızgındım. ve anlatırken seni, gözlerimde canlanırdın. anlatırdım. dinlerdi el alem sağ olsunlar. her erken biten rüyadan sonra.

şiirlerim külrengi kumrular gibi uçuyorlar bakır çalığı göklere katiyyen tahammülüm yok hele paris’in gökleri aklımı başımdan alıyor merak edip durdum hep, paris'in goklerini anladim da "attila ilham gogu neden sevmez?"

"birazdan, ya en talihlisiyim insanların ya en lanetlisi" ve bugunden sonra en lanetlisi *venedik taciri

birileri deliler gibi her entry'i eksiliyor. hanginiz lan mutlu olan, hanginiz hunharca gülen? niye eksiliyorsunuz lan şiirleri!

bir gün çok bunalırsan denizin dibinde, yosunlara takılmış gibi, soluksuz. sakın unutma gökyüzüne bakmayı. gökyüzü senindir, gökyüzü herkesindir. (bkz: zülfü livaneli)

"gözler ki birer parçasıdır sende ilahın gözler ki senin en katı mülkün ve silahın vur şanlı silahınla gönül mülkü düzelsin sen öldürüyorken de vuruyorken de güzelsin " -h.n.a.

... "doğrusun, söylersin düşündüğünü, ama düşündüğün ne? yüreklisin, kime karşı? akıllısın, yararı kime? gözetmezsin kendi çıkarını, peki gözettiğin kimin ki? dostluğuna diyecek yok ya, dostların kimler?"

Yine yılgın atlar koşmaya başlıyor icimde Acı Keder Huzun Yokluğun Yokluğudaaa

biz kırıldık daha da kırılırız ama katilde bilmiyor öldürdüğünü -cemal süreya

ne hasta bekler sabahı ne taze ölüyü mezar ne de şeytan bir günahı seni beklediğim kadar

"uzaklara bir bakışın vardı kafeteryada, keşke yalnız bunun için sevseydim seni"

...aysel git basimdan ben sana gore degilim hem kotuyum, karanligim, biraz cirkinim aysel git basimdan, seni seviyorum.